29 Ağustos 2012 Çarşamba

İnternetten kıyafet alışverişinin sırlarıııı

   Ne kadar uzman sayılırım bilemem ama, internetten kıyafet almak benim gibi paranoyak ve şanslı insanlar için oldukça zor bir olay. Ama o kadar güzel şeyler o kadar ucuza oluyor ki insan dayanamıyor. Yine de her zaman ilk alışveriş kesinlikle ucuz bir üründen seçilmeli. Ben genelde Trendyol'dan alışveriş yapıyorum, bir kere güvenimi kazandılar sanırım o yüzden. Bir de benim ilk duyduğum site buydu taa ne zaman, ilk açılan mı bilemiyorum ama. Her neyse, buradan ne kadar kıyafet aldım bir sayı vermek istemiyorum ama internetten alışverişin avantajlarından bahsedeyim biraz.
  İlk ve en güzel avantajı oturduğunuz yerden çayınızı içerken alışveriş yapmak, benim gibi kararsız ve üşengeçler için ideal bir durum. Ayrıca internetten bir sürü insana fikirlerini sorabiliyorsunuz, özellikle alışveriş yapmayı sevmeyen erkek arkadaşlara fikir sorabilme kısmı süper. :D. Diğer bir avantajı ucuz olması, hepsi değil ama bazı markalar gerçekten indirim yapıyor. Gene de mini çaplı dolandırıcılıklar var tabi ki, benim genelde rastladıklarım kozmetik ürünlerinde oluyor. Benim mağazadan bir gün önce 19tlya aldığım farı 25tlya satabiliyorlar bu yüzden uyanık olmanız lazım. Son avantajı ise saatlerce kıyafetlere bakıp eğlenmek tabi ki!! :D
   Benim nacizane tecrübelerim sonucu vereceğim tavsiyeler şöyleee:
1- Asla ama asla bütçenizi zorlayacak bir alışverişi internetten yapmayın, 50tlyı geçmeyin mümkünse. Sonuçta her ne kadar iade ihtimali olsa da uğraştırıcı bir durum va resimde göründüğü gibi üstünüzde güzel durmayabilir.
2- Bir markanın sadece tek bir ürününü güzel bulduysanız diğerleri, dandik, pazar malı gibi duruyorsa o beğendiğiniz ürün de öyledir almayın! Aynı butikten en az iki şey beğenmiyorsanız almayın, tabi sadece birini alabilirsiniz ama her beğendiğimizi almıyoruz zaten.
3- Mankenlerin ölçülerine bakmayı unutmayın, mankende çok kısa duran bir elbise sizde uzun bile durabilir yani! Ayrıca kendi vücudunuzu ve bedeninizi de iyi tanıyın, her zaman giydiğiniz tarz dışına çıkmaya gerek yok.
4- Ay çok ucuz bir küçük bedenini alayım nasılsa zayıflarım, YAPMAYIN. Zayıflayınca alırsınız, sonra evde vicdan azabı gibi durmasın o elbise-etek-pantolon vs.
5- Mümkünse bildiğiniz markalardan alışveriş yapın, eğer birşeyi çok beğendiyseniz de markayı bir google da didikleyin bakalım.
6- Belirli bir zaman için bir elbise almayın, sonra kargo gecikir üzülürsünüz.
7- AA, buna da şu çok yakışır diye bir kombinin her ürününü tek seferde almayın biri kötü gelirse diğeri boşa çıkar, mesela elbiseye uygun çanta almak gibi.
8- Bir ürünü sepette 20 dk bekletmeyin belki bekleyip size küfür edenler olabilir hahah :D

Son olarak aldığım elbise şu, daha gelmedi bakalım beğenecek miyimm.


Severek kullandığım ürünleeerr

Kararsız bir terazi burcu olarak alışveriş yapmak beni çok yorar, bu yüzden sevdiğim ürünleri kolay kolay değiştirmek istemem. Bir gömleği beğenip her renginden aldığım da olmuştur, haha. Bu postumda beğendiğim ürünleri ve beğendiğim yanlarından bahsedeceğim. Resimlerin kalitesi kötü ama bazı bloglar hazır resimler kullanıyor içimden ya ne belli kullandığın diye geçiriyorum :D paranoyak bi yapım var, kabul! Kalite kötü olsa da bu yüzden ekledim resimlerini de, hem mağazaya gidince ya da katologtan bakarken ürün kolaylıkla tanınabilir.

    İlk olarak Pastel'in primer olarak kullandığım Calciumlu tırnak besleyici ojesi. Bir ara tırnaklarım çok aşırı ojeye maruz kaldı, her gün oje sürüyordum neredeyse. bir de doğru dürüst beslenmediğim için de hep beyaz çizgiler oluştu ve tırnaklarım kırılmaya başladı :(. Ben de Gratis'e gidip bir tırnak besleyici alayım dedim. bu ürünü ambalajını beğenerek aldım itiraf ediyorum :D. Ama çok iyi çıktı, aynı zamanda primer olarak kullanınca ojenin rengini çok güzel ortaya çıkartıyor tek kat yeterli oluyor ve en güzeli çok çabuk kuruyor! Bilmiyorum bana mı öyle geliyor ama üstüne oje sürdüğümde sanki o da çok daha çabuk kuruyor. Neyse yani, bu üründen kolay kolay vazgeçmem. Tek başına kullanınca da çok güzel ve ojelerimin daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Daha önce de besleyici ojeler kullandım ama bu kadar sevmemiştim.
  
İkinci severek kullandığım ürün, nivea aqua sensation göz kremi. Bu kremin amacı göz altı morluklarını engellemek. Çok minik bir kutu ama zaten çok az miktarda ürün kullanılıyor, serçe parmağınızın ucuyla bi gıdımcık göz altınıza sürüyorsunuz. Çok bozuk bir uyku düzenim vardı tatilde, neden bilmiyorum gece oturmayı seviyorum. Galiba gece hiç iş yapılmayıp sadece iyi vakit geçirildiği için. Özellikle bu ara sürekli Sims 3 oynadım. Bu yüzden gözlerimin altı bir çökük gibiydi, ürünü sadece iki gün kullandım ve hemen toparladı. Daha önce almıştım ama sadece böyle gözlerimi kötü gördüğüm zamanlar kullanıyorum.



    Üçüncü olarak bahsedeceğim ürün AVON'dan, yakın zamanlarda Avon temsilcisi oldum. Öyle çok müşterim de yok ama ev arkadaşım ve ben baya alışveriş yapıyoruz buradan. Bazı ürünlerinin mükemmel ve ucuz oluşu bizi AVON'a çekiyor. AVON'un en alınası ürünleri diye bir post yapmayı düşünüyorum ileride :D Neyse, bu ürün bir body scrub. KAmpanyadan almıştım epeyce ucuzdu. Genelde body ürünleri pek kullanmam ama bu ürünün kokusu o kadar muhteşem ki anlatamam size. Çilekli olanı böyle diğerlerini bilmiyorum ama süper ötesi. Hatta öyle ki ürünün üstüne bu bir yiycek maddesi değildir yazmışlar. İnsanın yiyesi geliyor. Bir daha indirime girdiğinde stoklayacağım kesinlikle harika bir şey. Scrub özelliği fena değil ama asıl önemli olan kokusu ve verdiği müthiş his.

   Dördüncü bahsediğim ürün kesinlikle harika ötesi, zaten bütün arkadaşlarıma da aldırdım. Kendisi bir shimmering body lotion, gene AVON'dan. Parıl parıl parlayan bir dekolte kremi. Ben genelde gerdan bölgemde kullandım ama bacaklara sürünce de çok güzel görünüyor. Zaten her gören mutlaka sorup üründen istiyor. Çok simli dekolte kremleri gibi değil tam tersi hafif ama yeterli bir ışıltı sağlıyor. BAYILIYORUM!! Nemlendirici etkisi de epeyce fazla, ama banyodan çıkar çıkmaz kullanmayın bu ürünü vücut nemli iken artık yeterince emilemiyor mudur nedir tam güzel olmuyor. Duştan bir yarım saat sonra falan kullanırsanız sorun olmaz.



     Beşinci olarak bahsedeceğim ürün The Balm Mary Lou Manizer adlı aydınlatıcı. Ama ürün çok amaçlı desem yanlış olmaz :D İyi bir aydınlatıcı sedefli ve sağlıklı bir görünüm veriyor özellikle kaş altlarında- hele hele kaş ile göz kapakları arasında az boşluk olanlarda- çok güzel duruyor. Ayrıca allığı sürmeden elmacık kemiklerinizin tam üstüne dış taraflara doğru uygularsanız da çok hoş duruyor. Bunu dışında küçük ve kalkık burunları olanlara burun ucuna da uygulanabilir- ama bana olmaz :D-. Ben ürünü ayrıca far olarak da kullanıyorum. Tabi ki bunu sürüp çıkmıyorum ama gölgeli far makyajlarımda çok güzel bir geçiş formu oluyor, özellikle benim gibi sürekli kahve makyaj yapanlar için birebir. Önce bu ürünün tamamını göz kapağına uygulayıp - tabi ki göz bazından sonra- üstüne kahve farımı uyguluyorum. Hoş bir görüntü oluyor. Ayrıca rengini sevmediğiniz rujlarınızın da rengini açabilir, şöyleki ruju uyguladıktan sonra parmağınıza bolca ürün alıp dudağınıza uygulayabilirsiniz. Ben bu ürünü çok çok çok ucuza aldım, Normalde 60tl ama yeni açılan bir gratis olduğundan mıdır nedir benim aldığım Gratis'te 20 tl idi. Tabi ki kısa bir süreliğine. İçinde bir ömre yetecek kadar ürün var, yani bi alın yıllarca kullanın :D. Ne yazık ki ürün sadece açık tenliler için uygun, koyu tenliler için olanı da var. Onu ne yazık ki bilmiyorum ama aynı şekilde kullanılabileceğinden hemen hemen eminim. İlk 3 ten rengi bu ürünü rahatlıkla kullanabilir.




10 Ağustos 2012 Cuma

Tatilin bile suyu çıktı

Yıllardan beriiii bu kadar uzun tatil yapmadığım için bünyemde hala bir takım bozukluklar var. Niyeyse tatilin keyfini çıkaramıyorum. En son lise hazırlık ile lise 1 arasında bu kadar tatil yaptım. O zamandan beri tıp fakültesi kazanma amacı ile çalışmaktan, kazandıktan sonra da tıp derslerine çalışmaktan hiç tatil yapamadım. bu sene okulumuz sınav sistemini değiştirdiğinden alttan gelen çocukların tatilini ayarlamak için bizim tatili çok uzun tuttu. Benim de bütünlemem filan olmadığından upuzun bir tatilim oldu. Ama seneye 5. sınıf ile 6. sınıf arasında bir hafta bile tatilim olmayacak. Herkes tatilde olduğu için sevinirken ben seneyi düşünüp şu an bile mutlu olamıyorum.
Çok acayip bi kişiliğim?!

Bir de yeğenimle bu kadar çok zaman geçirmenin harikalığı olmasa hepten bunalıma gireceğim.

Neyse sonuç olarak bugün bir gezmelere gideyim dedim ve uyandığımda suların kesik olduğunu gördüm :( Planladığımdan çok daha geç çıkacağım ne yazık kiii. Arkadaşlara da ayıp olacak ama ne yapalım.
Oruçlu iken ruj süremediğim için çok üzülüyorum ama bugün güzel ve değişik bir göz makyajı yapmayı planlıyorum, yaza uygun mor-mavi birşeylerrr.
Ayrıca the balm'dan aldığım manizer'ı da etkin olarak ilk kez kullanacağım. fondöten sürsem mi sürmesem mi kararsızım. Kendimi çok boşladığımdan yüzümde bir sürü pürüz oluşmuş. Yazları gerçekten hiç sevmiyorum, saç meselesi de ayrı bir problem. Toplasam yakışmıyor, toplamasam belime kadar olan saçlarla bu sıcakta ne yapılır :D

Bir çılgınlık anında küt kestireceğim saçlarımı korkuyorumm.